Defne & Zeytinyağı Sabunu.
Gelenekten Bugüne.

Antakya’nın Kadim Mirası

Sabunculuk Antakya’da yalnızca temizlik ihtiyacını karşılayan bir üretim değil, kentin ticaretine ve mimarisine yön vermiş köklü bir zanaat kültürüdür. Masbana/sabunhanelerde kazan kurulur, usta “kelleşme” denilen sabunlaşma eşiğini gözle ve deneyimle takip eder. Doğru kıvam yakalandığında sıcak karışım üst kattaki kalın döküm yüzeylerine yayılır; bir gece dinlenir, ertesi gün ızgaralı kesim aletleriyle kalıplara ayrılır ve üreticinin mührü basılır. Kalıplar, hava kanalları güçlü geniş salonlarda kuleler hâlinde istiflenir; haftalar ve aylar süren kurutma, sabuna dayanıklılık, nazik köpük ve uzun ömür kazandırır. Antakya sabunları yüzyıllar boyunca kervanlarla Halep ve Beyrut’a, oradan Akdeniz limanlarına taşınmış; lonca düzeni içinde titiz standartlarla ayırt edilmiştir.

Bugün aynı geleneği çağdaş hijyenle buluşturuyoruz. Formülümüz sade: soğuk sıkım zeytinyağı, yöresel defne yağı, temiz su ve doğal alkali. Katkı, sentetik köpürtücü ya da hayvansal yağ kullanmayız. Her üretim partisi; yağ oranı, pişirme ve kurutma tarihleriyle izlenebilir biçimde kayıt altındadır. Tedarikte yerel çiftçileri önceleyen bir ağ kurar; ambalajda geri dönüştürülebilir malzemeleri tercih ederiz.

Özellikler

Diğer Doğal Sabunlarımız

Defne ve zeytinyağının yanı sıra, bakım rutininizi farklı ihtiyaçlara göre destekleyen doğal sabunlar da üretiyoruz. Çörek otu sabunu, özel pres yağından gelen karakteristik aromasıyla cildi nazikçe arındırmayı hedefler; düzenli kullanımda temiz ve dingin bir his bırakır. Biberiye sabunu, ferahlatıcı kokusuyla banyoya canlılık katar; sabun kalıbı içinde bitkinin kendine has notaları hissedilir. Ballı sabun ise formülde yer alan bal ve zeytinyağı birlikteliğiyle yumuşak bir köpük sunar; gün boyu hafif bir temizlik hissi vermek üzere kurgulanmıştır. Tüm bu çeşitler, temel yaklaşımımız olan sade içerik ve izlenebilir üretim kayıtlarıyla aynı şeffaflıkta hazırlanır; kalıp üzerinde parti notu ve üretim tarihi açıkça işaretlenir. Kokular yapay değil, hammaddenin doğasından gelir; renk geçişleri ise kurutma sürecinin doğal sonucudur. Serinin tamamı günlük kullanıma uygundur ve standartlarımız dahilinde, minimalist bir bakım felsefesini benimser.